Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Parlamentosunda 2 Haziran Perşembe günü oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarı hakkında, "Bunun uluslararası hukukta bizi bağlayıcı hiçbir yanı da yoktur." dedi.
ANKARA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes Havalimanı'nda, Uganda'ya hareketi öncesinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Suçlu sandalyesinde oturan bir ülke değiliz"
"Sayın Putin'in Atina ziyareti sırasında bir ifadesi vardı, Türkiye'nin adımlar atması yönünde. Rusya'nın ve Putin'in tutumu hala değişmedi. Bu konuda Türkiye adım atacak mı? Önümüzdeki süreçte Türkiye-Rusya ilişkilerinde bir gelişme yaşanacak mı?" sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi beni meraklandıran konu, acaba bizden nasıl bir ilk adım bekleniyor, onu ben anlamakta zorlanıyorum. Yoksa biz Türkiye olarak suçlu sandalyesinde oturan bir ülke değiliz ve biz kesinlikle Rusya ile münasebetleri bozmak isteyen de değiliz. Tam aksine Rusya ile münasebetlerimizi geliştirmeyi arzu eden bir ülkeyiz. Kaldı ki Sayın Putin ile bizim ilişkilerimiz gerçekten çok farklı noktadayken, iki iyi dost noktasındayken böyle bir konuma gelmiş olması veyahut bir pilotun yapmış olduğu hata veya yanlış sebebiyle koskoca Türkiye’yi feda etmesi gerçekten düşündürücüdür. Rusya ile münasebetlerimizi kesinlikle yeniden geliştirmenin, yeniden çok daha farklı bir konuma taşımanın gayreti içerisinde olmamız gerekir diye düşünüyorum. Temenni ederim ki bir an önce bu sıkıntı aşılır ve Türkiye ile Rusya şu son 10 yıl içerisinde attıkları adımları yeniden atarlar, atmaya devam ederler."
"Uluslararası hukukta bağlayıcı yanı yok"
Merkel'in "Elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz" şeklinde ifadeler kullandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz önce şuna inanacağız, bizim sözde Ermeni soykırımı gibi bir problemimiz var mı? Bizim böyle bir problemimiz yok. Biz bu konuda rahatız. Bize bu şekilde yaklaşım gösterenler, aslında iki ülke arasındaki, Almanya şu anda 3 milyonu aşkın Türk'ün yaşadığı bir ülke ve şu anda aramızdaki ilişkiler çok çok üst düzeyde. Böyle bir oyuna gelecek olursa, bu bizim geleceğimize yönelik iki ülke arasındaki gerek diplomatik, ekonomik, ticari, siyasi, askeri ki, biz aynı zamanda NATO'da iki ülkeyiz, bütün bunları tabii bu zedeler. Öyle zannediyorum ki bunların hepsi düşünülecektir. Şu anda çıkmamış bir kararı değerlendirmeyi doğru bulmam ama bir karar çıkar, bu karar çıktıktan sonra bunun gerekçesi nedir, bunun içinde neler var, ondan sonra bunun değerlendirmesini gerek hükümetimiz yapacaktır, gerekse bizler beraber bunun değerlendirilmesini yaparız. Ama bunun uluslararası hukukta bizi bağlayıcı hiçbir yanı da yoktur. Bunu da bilmenizi istiyorum."
Bir gazetecinin, yüksek mahkeme başkanlarının Rize ziyaretine katılmasıyla ilgili eleştirileri hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben şu anda bir siyasi partinin genel başkanı değilim. Halkının yüzde 52'sinin oyunu alarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanıyım. Yargı organının da Cumhurbaşkanıyım, yürütmenin de Cumhurbaşkanıyım, yasama organın da Cumhurbaşkanıyım." ifadelerini kullandı.
"Daha çok böyle devletin milletle kaynaştığı şeyleri görecekler"
Söz konusu yaklaşımın içerisine giren muhalefetin halen siyaseti öğrenemediğini vurgulayan Erdoğan, önce siyaseti öğrenmeleri gerektiğini bildirdi.
Erdoğan, "Yani bunlar Tayyip Erdoğan birisine selam verse, 'Niye selam verdi' diye bunun hesabını soracaklar veya Tayyip Erdoğan'a birisi selam verse, 'Niye sen Erdoğan'a selam verdin' diye bunu soracaklar. Bunlar boşuna yoruluyorlar. Biz yargının başkanlarıyla, temsil noktasında olanlarıyla bu tür seyahatleri rahatlıkla yaparız. Bunun yasal, ahlaki, teamül olarak hiçbir yanlış yanı yoktur. Bunlara alışmadılar bunlar, bugüne kadar ama alışacaklar. Daha çok böyle devletin milletle kaynaştığı şeyleri görecekler. Biz yargının en üst temsilcileriyle orada halkımızla beraber çay tamilarının başında çay topladık. Şimdi 'tami'yi de soracaklar tabi ne söylemek istedi diye. Onu da öğrenecekler." diye konuştu.
(AA)