Birleşik Krallık'ta yapılan kritik Avrupa Birliği (AB) referandumu için oy verme işlemi devam ediyor.
LONDRA - Birleşik Krallık'ta yapılan kritik Avrupa Birliği (AB) referandumu için oy verme işlemi devam ediyor. Bazı seçmenler küreselleşen dünya çerçevesinde AB'de kalınarak yola devam edilmesi gerektiğini düşünürken, birliği demokratik bulmayanlar ise ülkenin AB'den çıkması gerektiğini söylüyor.
Yaklaşık 70 milyon kişinin yaşadığı Birleşik Krallık'ta halk sandık başına giderek, okullar, kiliseler, belediyeler ve toplum merkezlerinde, "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusunu yanıtlıyor.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ın AB üyeliğinin oylandığı referandumda, oy verme işlemi yerel saatle 07.00’de (TSİ 09.00) başladı. Sandıkların saat 22.00’de (TSİ 00.00) kapanacağı referandumda, sonucun cuma sabahı netleşmesi bekleniyor.
Brexit AB'nin geleceğini de belirleyecek
Birleşik Krallık’ta yaşayan İrlanda ve Milletler Topluluğu üyesi ülkelerin vatandaşları ile yurt dışında yaşayan ancak son 15 yılda en az bir kez seçmen kaydı yaptırmış olan İngiliz vatandaşları da referandumda oy kullanabiliyor. Birleşik Krallık’ın deniz aşırı bağlı toprağı konumundaki Cebelitarık vatandaşları da referandumda oy verebiliyor.
Oy kullanma yaşının 18 olduğu Birleşik Krallık’ta toplam 46 milyon 499 bin 537 seçmen bulunuyor. İngiltere 39 milyon 956 bin 824 seçmenle Birleşik Krallık’taki en önemli seçmen oranına sahip, onu 3 milyon 988 bin 492 ile İskoçya, 2 milyon 270 bin 743 ile Galler, 1 milyon 260 bin 955 ile Kuzey İrlanda takip ediyor. Cebelitarık’ta ise 24 bin 117 seçmenin referandumda oy kullanması bekleniyor.
Muhtemel 'Brexit' sonrası ayrılık süreci
Ekonomistlerin Brexit imtihanı
İngiltere'nin AB'den çıkışı kademeli olacak
Alman ekonomisinde 'Brexit' endişesi
'Brexit'in artçı şoklarından korkuluyor
Panama ve Brexit, Cameron'ı zorda bıraktı
AB’nin atası konumundaki Avrupa Ekonomik Topluluğu’na (AET) Fransa'nın iki vetosundan sonra 1973’te katılan Birleşik Krallık, AET üyeliğini 1975’te referanduma götürmüştü. 41 yıl önceki ilk referandumda sandıktan yüzde 67 “kalma” kararı çıkmıştı.
Liderler de oylarını verdi
Bu arada, ülkenin birlikte kalması gerektiğini savunan İngiltere Başbakanı David Cameron, hükümetin kalbinin attığı semt olan Londra'nın merkezindeki Westminster'daki bir kilisede oyunu kullanırken, ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn de seçim bölgesi Islington'daki bir ilkokulda sandığa gitti.
İngiltere AB'den ayrılırsa ne olacak?
Referandumun sonucu, İngiltere'nin AB'den çıkması yönünde olursa bunun hemen hayata geçirilmesi öngörülmüyor. Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılmasının 2 ila 10 yıl süreceği, bu süre içerisinde de İngiltere'nin AB kurallarına tabi olmaya devam edeceği belirtiliyor.
Birleşik Krallık’ın AB'den çıkması halinde İngiliz vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat etmek için vize almaları gerekip gerekmeyeceği AB ile varılacak anlaşmaya bağlı olacak. Ülke, birlikten çıkmasına karşın ortak pazarda kalmayı sürdürürse vatandaşları da AB ülkelerinde çalışmaya devam edebilecek. Ancak İngiliz hükümeti AB vatandaşlarına çalışma izni kısıtlaması getirirse kendi vatandaşlarının da AB ülkelerinde çalışmak için vize almaları gerekecek.
Cameron'ın koltuğu sallantıda
Muhafazakar Parti hükümeti döneminde 43 yıl önce AET’ye üye olan Birleşik Krallık’ta referandumdan AB'den ayrılma sonucu çıkarsa ülke yine bir Muhafazakar Parti hükümeti döneminde birlikten ayrılmış olacak.
Partisini ve kabine üyelerini referandum konsunda serbest bırakan Cameron'ın karşısında, Adalet Bakanı Michael Gove ve eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın başını çektiği AB'den ayrılma yanlısı grup yer aldı. Cameron'dan sonra Muhafazakar Parti'nin liderliği için güçlü adaylar arasında yer alan Johnson'ın, referandumda AB'den ayrılma sonucu çıkması halinde Cameron'ı istifaya zorlaması veya erken genel seçimin gündeme gelmesi ihtimali de bulunuyor.
Seçmenlerin görüşleri
Londra'nın ünlü Notting Hill semtindeki Kensington Temple Kilisesi'nde oyunu kullanan seçmenler de AA muhabirine konuşarak, gerekçeleriyle birlikte referandumda ne yönde oy kullandıklarını dile getirdi.
Londralı film yapımcısı 50 yaşındaki Adam Carroll, dünyanın giderek daha fazla küreselleştiğinin altını çizerek, birlikte kalınması gerektiğini belirtti. Carroll, "Bu ülkenin sadece kendi vatandaşlarına ait olduğu fikri hoşuma gitmiyor. Dünyamız artık daha küresel. AB’nin çatışmaların önlenmesi için kurulduğuna inanıyorum. Bu işe yaradı ve bu benim için en önemli şey." diye konuştu.
İrlanda vatandaşı olan ve işletme sektöründe çalışan 28 yaşındaki Lorna Neil de Birleşik Krallık'ın AB'de daha güçlü olacağına inanan bir seçmen.
Adını vermek istemeyen AB karşıtı bir başka seçmen de, birliği “çöplük bürokrasi” olarak tanımlayarak, "Ön yargılı değilim ancak birlikten çıkarsak ekonomimizin daha iyi yürüyeceğine inanıyorum. İyi yasalar çıkarılıyor olması birlikte kalmak için yererli sebep değil. Birlikte kalmak için hiçbir iyi sebep olduğunu düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.
(AA)