Fransa İslamafobi ile Mücadele Derneği (CCIF) öncülüğünde düzenlenen eylemde yüzlerce kişi hükümetin anayasallaştırmaya çalıştığı olağanüstü hal yasa tasarısına karşı yürüdü
CCIF Sözcüsü Louati: "Sadece olağanüstü hal başladığından bu yana bize gelen 3 bin başvuru var. Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Başarısız politikaların faturası Müslümanlara kesilmeye çalışılıyor. Aşırıcılık sosyal bir sorundur. Üzerine düşünmek gerek, neden benim ülkemin gençleri terör örgütlerine katılıyor diye. Böyle sosyal bir sorunu güvenlik tabanlı yaptırımlarla çözemezsiniz"
PARİS - Fransa İslamofobi ile Mücadele Derneği (CCIF) öncülüğünde düzenlenen eylemde yüzlerce kişi hükümetin anayasallaştırmaya çalıştığı olağanüstü hal yasa tasarısına karşı yürüdü.
Paris'in sembol meydanlarından Saint-Michel'de toplanan grup ellerinde "Olağanüstü hale hayır" "Vazgeçmeyeceğiz", "Olağanüstü hal hemen kalkmalı" yazılı pankartlarla Senatonun bulunduğu Luxembourg durağına kadar yürüdü.
Sol partilerin yanı sıra birçok sivil toplum örgütünün destek verdiği yürüyüşte olağanüstü hal uygulamasına bir an evvel son verilmesi talep edildi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan yürüyüşün organizatörlerinden CCIF Sözcüsü Yasser Louati, hükümetin terörle mücadele bahanesiyle aldığı önlemlerin tamamen başarısız olduğunu söyledi.
Louati, olağanüstü hal uygulaması başladığından bu yana 3 bin 400 kişinin evinde ve iş yerinde arama yapıldığı ancak sadece 5 kişi hakkında terörle bağlantılı olduğu gerekçesiyle dava açıldığını belirtti.
"Amaç terörle mücadele değil ki. Camiler, helal restoranlar, başörtülü kadınlar hedef alınıyor. Kapılar kırılıyor, evler yerle bir ediliyor. Devlet saldırıların faturasını Müslümanlara keserek, bakın ben terörle mücadele ediyorum, diyor" ifadelerini kullanan Louati, olağanüstü hal ve vatandaşlık iptalinin terörle mücadelede bir rolü olacağına inanmadığını kaydetti.
Louati, polisin, istihbaratın ve diğer tüm güvenlik birimlerinin yetkilerinin son 30 yıldır sistematik olarak arttırılmasına karşın bunun terörle mücadelede hiçbir sonuç sağlamadığının da altını çizdi.
Louati şunları kaydetti:
"Sadece olağanüstü hal başladığından bu yana bize gelen 3 bin başvuru var. Hepimiz aynı geminin içindeyiz. Başarısız politikaların faturası Müslümanlara kesilmeye çalışılıyor. Aşırıcılık sosyal bir sorundur. Üzerine düşünmek gerek, neden benim ülkemin gençleri terör örgütlerine katılıyor diye. Böyle sosyal bir sorunu güvenlik tabanlı yaptırımlarla çözemezsiniz."
Yürüyüşe katılan 55 yaşındaki Fransız vatandaşı George Marshall ise demokrasiye sahip çıkmak için mitinge katıldığını dile getirerek "Aşırı sağ partilerin bile aklına gelmeyen bir uygulama olağanüstü hal ve vatandaşlık iptali. Emin olun en aşırı sağcısı bile bu kadarını düşünemezdi" yorumunda bulundu.
"Hükümet bu 2 maddeyi anayasallaştırırsa inşası yüzyıllar sürmüş Fransa değerlerine kökten zarar verme riskiyle karşı karşıya kalacak" ifadelerini kullanan Fransa'daki Sol Parti'nin Siyasi Organizatörü Eric Coquerel de hükümetin çok tehlikeli bir adım attığına işaret etti.
Paris'te yaşayan 60 yaşındaki Louise de olağanüstü hal adı altında alınan önlemleri adeta bir skandal olarak niteleyerek bir an evvel hükümetin bu kanun teklifinden vazgeçmesi gerektiğini dile getirdi.
13 Kasım saldırılarının ardından ilan edilen olağanüstü hal 26 Mayıs'a kadar uzatılmıştı.
Polisin yetkilerini büyük ölçüde genişleten ve polise arama, yakalama konusunda geniş yetkiler tanıyan olağanüstü hal uygulaması insan hakları örgütlerinin büyük tepkisine yol açıyor.
Paris'te 130 kişinin öldüğü, 351 kişinin yaralandığı saldırıyı DAEŞ terör örgütü üstlenmiş, Fransa, örgüte yönelik daha önce Irak'ta gerçekleştirdiği hava operasyonlarını Suriye'de de yapmaya başlamıştı.
Kaynak:AA