Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Kırımlı, "Şu anda Putin rejiminin elinde imkan olsa, yapabileceklerine inansalar, 1944’ü tekrarlayacaklarından hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmamalı." dedi.
ANKARA - Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Hakan Kırımlı, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs 1944'te maruz kaldığı sürgününün sadece onlar için değil aynı zamanda tüm insanlık için kapkara bir gün olduğunu belirterek, "Şu anda Putin rejiminin elinde imkan olsa, yapabileceklerine inansalar, 1944’ü tekrarlayacaklarından bir saniye bile hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmamalı." dedi.
Kırımlı, Kırım Tatarlarının yaşadığı sürgünün 72. yıl dönümünü AA muhabirine değerlendirdi.
"Burada bizim andığımız sadece 72 yıl önce yaşanmış bir insanlık suçu değil, çok daha önemlisi bu suçun bugün bir manada tekerrür etmesinin ciddi ihtimal dahilinde oluşu." ifadesini kullanan Kırımlı, Kırım Tatarlarının vatanlarında tekrar ayağa kalkma ihtimalinin Rusya tarafından yerle bir edilmek istendiğini, 1990’ların başından beri onların Kırım’da tekrar kurulmaya çalışılan milli varlıklarının Rusya tarafından bir bir yok edildiğini belirtti.
Kırımlı, 18 Mayıs'ın sadece Kırım Tatarları için değil aynı zamanda tüm insanlık için kapkara bir gün olduğunu vurgulayarak, "Şu anda Putin rejiminin elinde imkan olsa, yapabileceklerine inansalar, 1944’ü tekrarlayacaklarından bir saniye bile hiç kimsenin zerre kadar şüphesi olmamalı. Daha da önemlisi Putin rejimi, 1944’ten dolayı değil pişmanlık göstermek, tamamen o mirasa sahip çıktığını bağıra bağıra söylüyor." diye konuştu.
"Kırım'da şu an sürgünün anılması yasak"
Kırım'da şu anda sürgünün anılmasının kesinlikle yasak olduğunu dile getiren Kırımlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yapılması gereken şey, tarihi bir hadisenin anılmasından çok daha önemli şekilde insanlık hukukunu ayaklar altına alan rejimin en kısa zamanda Kırım’dan defedilmesi için milletlerarası camianın işbirliği yapması, kesinlikle onu kabullenmemesidir. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı lafı bile bunu dolaylı olarak kabullenmek manasına geliyor. Bunun asla tanınmaması lazım. Bu işgalin sessizce ikrar edilmesi demek, bunu yapanlara cesaret vermek manasına gelir. Kırım’ın işgaline uluslararası camia 2014'te gerçek manada yeterli tepki göstermiş olsaydı, Rusya’nın Suriye’deki son derece kanlı harekatının önüne geçilmiş olurdu. Yani Rusya’yı Kırım’da durdurmak ve oradan çıkmasını temin etmek sadece Kırım Tatarlarının işi değil insanlığın mesuliyetidir. Çünkü arkasından gelecek felaketlerin habercisi bu."
(AA)